Ali Şadan Oflas

Ali Şadan Oflas

Mail: alisadanoflas@nasilhaber.com

Karmakarışık...

2X + 3XYZ . ( 478X – 3/5 . 78Y- 9! ) = ????  

 

Hayat bazen öyle zordur ki, zor olan kısım karar verme aşamasıdır. Karar veremezsiniz. Karar vermede zorlanırsınız.  Hayatımızın dönüm noktaları vardır .

Üniversite sınavı…    Evlilik….      Askerlik….

Bunu mu yapsam şunu yapsam , bunu mu tercih etsem , şunu mu tercih etsem diye ikilemde kalır insan. Bazen çıkış yolu bulamayız.  Bazen çok moralimiz bozuk olur. Ama çok önemli bir enerji ve güç vardır. Smile ……Gülümsemek. 

Pozitif düşünen insanlar her zaman bir çıkış yolu bulmuşlardır . Doğru  ve sağlıklı  karar verme aşamasında bir tık öndedirler.

Bazen bir arkadaşımız ,   bir yaşadığımız enstantane,  evimizde beslediğimiz kedi ,  dinlediğimiz bir şarkı, okuduğumuz bir yazı , bir  fıkra   bizi alıp götürür , bizim için bir mutluluk kaynağı oluverir.

 

………Erzurumlu teyze hastaneye gider, muayene olur ve doktorla muhabbete başlarlar:

-Oğul hep yazma midem bulanir, şurup yazma içemirem, iğne de yazma gorhirem, serum da verme istemirem.

Doktor:

-Eze ne diyirsen gurban olim musga mı yazım sene …

…….     Mısır hükümeti kızıl denizin altına tüp geçit yapmak için ihale açar. İhaleye İngiltereden, Amerikadan, Japonyadan ve Türkiyeden de Temelin firması olmak üzere birer firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler.

İngiliz firması:

 – Biz iki taraftan da eş zamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur. 30 metrelik enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz derler.

Amerikan firması:

 – Bizde iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz maksimum 50cm fark olur derler.

Japon firması:   

– Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum 20cm fark olur derler. Sira bizim Temele gelir. 

Türk Firması adına Temel:

  – Valla bizde iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur...

 

Yavuz Sultan Selim döneminde divanda görevli bir adam varmış.

Adamın ”’Aptallar Kitabı”’ adında bir kitabı varmış. Kim olmayacak bir şey yaparsa, yani aptallık yaparsa onun ismini o kitaba eklermiş.

Padişah Selim bir gün askerlerinden birini görevlendirerek falanca yere gidip falancadan dört kese altını alıp geri dönmesini istemiş.

Bunu duyan adam kitabına padişahın ismini eklemiş. Padişahın kulağına haber ulaşınca hemen adamı çağırttırmış.

Adam padişahın huzuruna çıkmış. Padişah sinirli bir şekilde: ­

-“Bre adam! Neyine güvenip de böyle bir şey yapmaya kalkışırsın?” ­

-“Padişahım, sizin yaptığınıza da ne demeli? Adam dört kese altını aldı, ya geri gelmezse?” ­

-“Demek öyle! Peki, adam ya geri gelir altınları bana teslim ederse?”

Adam gayet kendinden emin bir şekilde: ­

-“O zaman listeden sizin isminizi siler, onun ismini yazarım” demiş.

 

…          Adamın biri bir gün yolda giderken bir dilenciye rastlar. Dilenciye bir para verir ve al bununla bir sigara alırsın der. 
Dilenci “beyim ben hiç sigara içmem” der. Bunun üzerine adam o zaman bir bira içersin der. 
Dilenci “ben ağzıma içki koymam” der. Sen de o zaman bir altılı oynarsın. 
Dilenci “beyim ben hiç kumarda oynamam” deyince adam o zaman al bu parayı ve bizim eve gel der. 
Dilenci neden olduğunu sorar. Adam 
“Karim seni bir görsün içki ve sigara içmeyen, kumar oynamayan bir adamın hali ne oluyor.”

 

Yüzünüz daima gülsün. Sevgiyle mutlulukla kalın..

Facebook Yorum

Yorum Yazın

Google News