Sakarya AFAD uzman kadrosu ve gönüllüleriyle afetlere karşı hazır
1999 Marmara Depremi'nin etkili olduğu Sakarya'da temel afet bilinci, ilk yardım, yangın ve arama kurtarma eğitimleri yapan AFAD, 2 bin 500'ye yakın gönüllüsü ve 250 kişilik uzman kadrosuyla gerçekleştirdiği tatbikatlarla ekiplerini hazır tutuyor Sakarya AFAD Müdürü Hüseyin Kaşkaş: "Topyekun bütün kurum ve kuruluşlarımızla afet öncesinde riskleri belirlememiz, tedbir almamız, olası durumlarda can ve mal kaybını en aza indirmemiz gerekiyor"
SAKARYA (AA) ÖMER FARUK ŞİMŞEK Sakarya'yı da derinden etkileyen 1999 Marmara Depremi tecrübesi bulunan Sakarya AFAD, yetişmiş uzman kadrosu ve gönüllüleriyle yurt içi ve yurt dışındaki felaketlerde önemli görevler üstleniyor.
Sapanca ilçesinde 93 dönümlük alana kurulu Afet ve Acil Durum Arama Kurtarma Birlik Müdürlüğünde tatbikatlarını ve eğitimlerini sürdüren Sakarya AFAD, depremlerde koordinatör ekip olarak hizmet ediyor.
Deprem, yangın, sel gibi afetlere karşı arama kurtarma pratikleriyle ekiplerini hazır tutan AFAD, sahada uzmanlaşmış 250 kişilik kadrosu ve yaklaşık 2 bin 500 kişilik gönüllü ordusu ile deprem kuşağında yer alan kentte vatandaşların güvende hissetmesini sağlıyor.
"Afetle mücadele çalışmalarında çok ileri seviye geldik"
Sakarya İl Afet ve Acil Durum Müdürü Hüseyin Kaşkaş, AA muhabirine, Türkiye'nin ve Sakarya'nın 1999 depreminde yaşananlara kıyasla afetle mücadele çalışmalarında çok ileri seviyeye geldiğini söyledi.
Sakarya AFAD'ın bünyesinde arama kurtarma timi bulunduran 11 ilden biri olduğunu aktaran Kaşkaş, koordinatörlük görevlerinin bulunması dolayısıyla Türkiye'nin herhangi bir şehrinde yıkıcı etkide deprem meydana geldiğinde harekete geçtiklerini belirtti.
Ekiplerin ortak branşının arama kurtarma olduğunu anlatan Kaşkaş, "Ayrıca branşlaşmalar var. Mesela 20 kişilik ekip kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer afetler konusunda, 10 kişilik ekip suda arama kurtarma alanında, bir ekibimiz doğada kayıp vakalarında branşlaşmıştır." dedi.
Kaşkaş, uluslararası düzeyde yurt dışında herhangi bir ülkede afet yaşandığında AFAD başkanlığının talimatlarıyla görev aldıklarını dile getirerek, "Gittiğimiz ülkelerde çoğu zaman koordinatör görevi de yapıyoruz. Ekiplerimiz oradaki gruplardan çok daha tecrübeli oldukları için bu pozisyonda oluyoruz. Buralarda çalışmanın hem ekiplerimize hem de diğer ülkelerden gelen ekiplere çok faydası oluyor. Burada bilgi ve tecrübe paylaşımı oluyor." ifadelerini kullandı.
Afetlerle mücadelenin sadece devletin, AFAD'ın ve resmi kurumların yapacağı bir iş olmadığını vurgulayan Kaşkaş, topyekun seferberlik gerektiren bir husus olduğunu kaydetti.
Kaşkaş, bu anlamda afet anlarında özellikle de arama kurtarmada hızlı, etkili müdahale edebilmek için ekiplerin yeterli olmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"İlimizde özellikle bu alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarımıza eğitimler veriyoruz. Temel afet bilinci, ilk yardım, yangın ve özellikle de arama kurtarma eğitimi veriyoruz. Bir taraftan bu grupları STK halinde getiriyoruz. Diğer yandan Başkanlığımızın AFAD gönüllüğü projesi var. Edevlet üzerinden vatandaşlarımız müracaat edebiliyor. Gönüllülere 4 aşamalı eğitim veriyoruz."
"Türkiye afetlere müdahalede dünyanın önünde"
Kayıtlı yaklaşık 2 bin 500 gönüllünün gruplar halinde eğitimden geçirildiğini belirten Kaşkaş, "AFAD, STK, itfaiye, jandarma ve polis olmak üzere ilimizde olası bir depremde arama kurtarma anlamında müdahale edebilecek 250 yetişmiş uzman personel bulunmaktadır." diye konuştu.
Kaşkaş, her eğitim ve mülakatta, afetin aşamaları olan öncesi, sırası ve sonrasına dikkat çekildiğini anlatarak, "Öncesinde afet risklerini belirlemek, tedbir almak ve can mal kaybını en aza indirmek, sırasında afete hızlı ve etkili müdahale etmek, sonrasında da bozulan hayat akışının kısa sürede normale dönmesini sağlamak. Sırası ve sonrası konumunda şu an dünyanın önündeyiz. Bunu Elazığ Depremi ve pandemi sürecinde gördük. Gerçekten Türkiye kriz yönetmekte, afetlere müdahale etmekte dünyanın önünde olan bir ülke." değerlendirmesinde bulundu.
Afet sonrası bozulan hayat akışının normalleşmesinde de ülkenin önde olduğuna işaret eden Kaşkaş, "Ancak aslolan öncesi, yani afet risklerinin azaltılması. Bu noktada aynı şeyi söyleyemiyoruz, bu anlamda gerideyiz. Bu da tabii sadece devlet kurumlarının yapacağı bir iş değil. Topyekun bütün kurum ve kuruluşlarımızla afet öncesinde riskleri belirlememiz, tedbir almamız, olası durumlarda can ve mal kaybını en aza indirmemiz gerekiyor." açıklamasını yaptı.
Kaşkaş, afet bilincinin oluşması için tüm vatandaşları AFAD gönüllüsü olmaya davet ederek, "Afetler öldürmez, tedbirsizlik öldürür. Onun için tedbir alırsak Allah'ın izniyle afetleri en hasarla atlatmış oluruz." dedi.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın