© Nasıl Haber 2018- 2024

Eşiyle huzurevinde yaşayan 93 yaşındaki öğretmen 17. kişisel resim sergisini açtı

Meslektaşı eşiyle 7 yıldır huzurevinde kalan ve salgın döneminde bitirdiği 80 resimlik koleksiyonuyla 17’nci kişisel sergisini açan 93 yaşındaki Orhan Şide: ”Öğretmenlikten emekli olunmuyor, sanattan hiç emekli olunmuyor. Çizebildiğin zaman, yapabildiğin sürece resim yaparsınız”

İSTANBUL (AA) FATİH ULAŞ Validebağ Mustafa Necati Bey Öğretmen Huzurevi'nde yaşıtı eşiyle birlikte yaşayan 93 yaşındaki Orhan Şide, salgın döneminde 80 resme imza atıp, 17. sergisini açtı.

Emekli resim öğretmeni Orhan Şide ve matematik öğretmeni eşi Melahat Şide, 7 yıldır Üsküdar'daki huzurevinde kalıyor.

İkisi de 93 yaşında olan öğretmen emeklisi çift, huzurevinde sanatsal çalışmaları ve hayat enerjileriyle tanınıyor.

Orhan hoca, salgın döneminde bol bol resim yapma imkanı buldu ve huzurevinde 17 sergi açtı.

İki kez felç geçiren Melahat Hoca'nın ise biri şiir olmak üzere 3 kitabı bulunuyor.

1930 yılında Eskişehir’de doğan Orhan Şide, Ankara’da Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nden mezun olduktan sonra Van'da öğretmenliğe başladı.

Bir yıl sonra matematik öğretmeni Melahat Şide ile evlenen Orhan hoca, Eskişehir ve Kütahya'nın ardından son görev yerleri olan İstanbul'da eşiyle emekli oldu.

"Öğretmenlikten de sanattan da emekli olunmuyor"

1977’de emekli olduklarını ifade eden Orhan Şide, "Öğretmenlikten emekli olunmuyor, sanattan hiç emekli olunmuyor. Çizebildiğin zaman, yapabildiğiniz sürece resim yaparsınız. Hayat boyu kendinizi öğretmen hissediyorsanız meslek bitmez. Hep bir şeyler vermek, bir katkıda bulunmak istersiniz. Sınıfa girip çıkmak başka ama tavrınızla, yaşam tarzınızla ömür boyu öğretmen olursunuz." diye konuştu.

17 resim sergisi açtı

Şide, eşiyle birlikte 7 yıl önce kendi istekleriyle huzurevine yerleştiklerini, burada mutlu ve rahat olduklarını anlatarak, Kovid19 salgını döneminde 80 resim yaptığını, bunların bir kısmını sergilemek için 17'nci resim sergisini açtığını dile getirdi.

Teknolojik ilerlemenin yanı sıra işin ruhunun kaybedilmemesi gerektiğine dikkati çeken Şide, maddenin dışında bir de bu ruh olduğunu vurguladı.

Şide, bu konunun biraz ihmal edildiğini veya arada kaybolduğunu dile getirerek, "Bizim Avrupa'da eğitim görmüş hocalarımız vardı. Onlardan çok istifade ettik, onların çizgisinde gitmeye çalıştık. Çünkü ruha hitap eden, insana heyecan veren, yaşama zevki kazandıran iş yapılması lazım." ifadelerini kullandı.

"Resim kültürü alan, çevresine başka bir gözle bakar"

Resim kültürü alanın çevresine başka bir gözle baktığını ifade eden Şide, şöyle devam etti:

"Şekilleriyle, renkleriyle, ışığıyla, gölgesiyle objeleri daha başka bir heyecanla seyreder, daha güzel değerlendirir ve sanatçı için hayat daha yaşamaya değer olur. Yani çevrenin güzelliğini fark eder, hayatı daha çok sever. Çünkü hep araştırıcı bir gözle bakarsınız her objeye. Bezginlik yok bizde. Ufak mutluluklarla yetinebiliyorsan, eğrisiyle, doğrusuyla, insanları seviyorsan, gözyaşlarıyla ağlarken gülebiliyorsan bu hayat güzel olur."

Melahat Hoca 2 kez felç geçirdi

Orhan Şide, 3 kitabı yayınlanan eşinin iki kez felç geçirdiğini belirterek, "Ben ayaktayım, onu idare ediyorum." dedi.

Kendisinin de 16 yıl önce kalp ameliyatı olduğunu belirten Şide, gezmekten, sohbetten geri kalmadığını, çalışmaktan da zevk aldığını aktardı.

Melahat Şide ise "Burada mutluyuz." diyerek, eşinin desteğiyle yaşamını sürdürdüğünü kaydetti.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER