Eyüpsultan’da bir kişinin öldüğü kafeye yönelik silahlı saldırı davasına devam edildi

İSTANBUL (AA) İstanbul Eyüpsultan'da bir kafeye yapılan silahlı saldırıda tadilat yapmak için orada bulunan Talat Kaya'nın hayatını kaybetmesi, 2 kişinin yaralanmasına ilişkin davada, 5 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Fatih Uzunyayla, Emirhan Örs ve Üveyiz Kınay ile tutuksuz sanıklar Emre Duran ve başka suçtan hükümlü Doğan Gökdoğan katıldı. Taraf avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmaya, Talat Kaya'nın ailesi ile bazı müştekiler de geldi.

Duruşmada tanık olarak dinlenen D.A, Üveyiz Kınay'ın çocukluk arkadaşı olduğunu, diğer sanıkları ise tanımadığını söyledi.

Mahkeme başkanının, tanımadığını söylediği sanık Fatih Uzunyayla ile aralarında mesajlaşmaların olduğunu sorması üzerine tanık D.A, daha önceden plakası olmayan araçla gelen ve maskeli kişiler tarafından silahla vurulduğunu, korkudan evinde kalamadığını söyledi. Tanık D.A, arkadaşı Üveyiz Kınay'dan ricada bulunması üzerine Fatih Uzunyayla'nın kendisine kalmak için ev ayarladığını belirtti.

Sanıklardan şikayetçi olduğunu belirten maktul Talat Kaya'nın annesi, "Benim oğlum işinin ekmeğinin peşine gitti. İki çocuğunu yetim bıraktılar. Alacağı hiçbir şey yoktu. Bunu neden yaptılar?" dedi.

Sanıkların avukatları, üzerlerine atılı suçu işlediklerine ilişkin somut bir delil olmadığını savunarak, müvekkillerinin tahliyesini istedi.

"Burada alenen bir suç örgütü var"

Duruşmada dinlenen tanıkların çelişkili ifadeler verdiğini belirten Talat Kaya'nın ailesinin avukatı Okan Selçuk, "Burada alenen bir suç örgütü var ve onun da lideri Fatih Uzunyayla. Fatih Uzunyayla ve Doğan Adanmış suç örgütleri arasında bir husumet var. Sanıklar her şeyi Uzunyayla'ya bildiriyor. Nefes aldıklarını bile söylüyorlar. Bu ilişki de Uzunyayla'nın emirlerine göre sürüyor. Onun işlerini yapıyorlar." ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, sanıklardan alınan ses örnekleri ve dava dosyasındaki tape kayıtlarıyla ilgili Adli Tıp Kurumu'ndan istenen analiz raporunun sorulmasına karar verdi. Heyet, olay yerinde bulunan sahte plaka, silah ve paralarla ilgili yürütülen bir soruşturma ya da dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulmasını da hükme bağladı.

Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren heyet, bir sonraki celse tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.

Avukat Okan Selçuk, duruşma sonrası AA muhabirine, Talat Kaya'nın ailesinin büyük bir mağduriyet yaşadığını belirterek, "Müvekkilim eşini, iki çocuğu babalarını kaybetti. Burada adaletin tecelli etmesi, en azından vicdanların biraz da olsa soğuması için çabalıyoruz ve çabalamaya devam edeceğiz, bunun için de elimizden gelen her şeyi yapacağız." diye konuştu.

Saldırıda hayatını kaybeden Talat Kaya'nın eşi Ceylan Kaya ise "Eşim oraya iş için gitmişti. Bu işin sonunda maalesef eşimi kaybettim. Adaletin yerini bulmasını istiyorum." ifadelerini kullandı.

Ceylan Kaya, sanıkların cezalandırılmasını istedi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Eyüpsultan'da 1 Haziran 2021'de meydana gelen olay öncesinde, taraflar Ahmet Adanmış ve Fatih Uzunyayla arasında küfürleşme sonrası husumet oluştuğu belirtildi.

Fatih Uzunyayla'nın Üveyiz Kınay'ı saldırıyı düzenlemek için azmettirildiği anlatılan iddianamede, olay günü sanık Üveyiz Kınay'ın çalıntı araçla, kafeye uzun namlulu silahla 12 el ateş ettiği kaydedildi.

Saldırı sırasında, taraflarla ilgisi olmayan Talat Kaya'nın tadilat yapılan kafenin perdelerini takarken başına isabet eden kurşun sonucu olay yerinde hayatını kaybettiği belirtilen iddianamede, kafede yapılan incelemede, bir silah ve 100 bin lira ile çok sayıda sahte plaka bulunduğu ifade edildi.

İddianamede, sanık Üveyiz Kınay'ın "olası kastla kasten öldürme", iki kişiye karşı "kasten öldürmeye teşebbüs" ve "mala zarar verme" suçlarından 40 yıl 4 aydan 89 yıl 6 aya kadar hapse mahkum edilmesi istendi.

İddianamede, sanık Fatih Uzunyayla'nın "olası kastla kasten öldürme" ve iki kişiye karşı "kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarına azmettirdiği gerekçesiyle 39 yıldan 77 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması öngörülen iddianamede, sanıklar Doğan Gökdoğan, Emirhan Örs ve Emre Duran'ın ise benzer suçlardan 11 yıl altışar aydan 38 yıl dokuzar aya kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.