Koronavirüsü yenen çift tedavi sürecini anlattı
SAKARYASAKARYA (AA) EMRE AYVAZ Sakarya'da yeni tip koronavirüsü (Kovid19) yenen Yüksel ve Halime Mağlıç çifti, hastalık ve tedavi sürecinde yaşadıklarını anlattı.
Geyve ilçesinde yaşayan Yüksel Mağlıç'a (61), 17 Nisan'da ateş, terleme ve kas ağrısı şikayetiyle gittiği hastanede tetkiklerden sonra koronavirüs teşhisi kondu. Mağlıç, Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Servisinde tedavi altına alındı.
Hapşırma, boğaz ağrısı, tat ve koku kaybı ve şiddetli eklem ağrısı şikayetiyle hastaneye giden Halime Mağlıç (47) da koronavirüs testinin pozitif çıkması üzerine 18 Nisan'da aynı hastanede tedavi görmeye başladı.
Eşine göre durumu daha iyi olan Halime Mağlıç 22 Nisan'da, nefes alma zorluğu çeken ve 8 gün solunum desteği verilerek tedavi edilen Yüksel Mağlıç ise 27 Nisan'da taburcu oldu.
Evlerinde 14 boyunca kendi izolasyonlarını sağlamaları gereken Mağlıç çifti, sağlık çalışanlarına ilgi ve desteklerinden dolayı teşekkür ederken, vatandaşlara da "Evde kal" çağrısı yaptı.
"Şikayeti olanlar hemen hastaneye başvursun"
Yüksel Mağlıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iş yerinde servis çekerken kendisine üşüme geldiğini söyledi.
Ateş, terleme ve kas ağrısıyla nefes darlığı şikayetlerinin bulunması üzerine hastaneye başvurduğunu belirten Mağlıç, yapılan tetkiklerden sonra Kovid19 teşhisi konduğunu ve tedavi altına alındığını kaydetti.
Mağlıç, tedavi sırasında iğne yapıldığını, hap verildiğini belirterek, "Cumhurbaşkanımıza, Sağlık Bakanımıza ve Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanlarına teşekkür ederim. Bizimle çok iyi ilgilendiler, bir dediğimiz iki olmadı. 10 gün boyunca geldiler gittiler, Allah razı olsun. Allah'a şükür bu hallere geldik." diye konuştu.
Hastalığın belirtilerinin ateş, solunum sıkıntısı ve öksürük oluğunu fakat kendisinde bu bulgulardan ziyade grip belirtilerinin olduğunu aktaran Mağlıç, şikayeti olanların geç olmadan hastaneye başvurması ve kontrollerini yaptırması gerektiğini anlattı.
Mağlıç, kendisinden bir gün sonra eşinin de hastaneye yattığını dile getirerek, "İlk ben yakalandığım için ben daha çok çektim. Eşim 5, ben 10 gün yattım. Onun için şikayeti olanlar korkmasınlar, erkenden gitsinler, baktırsınlar." dedi.
Hastalık sürecinde nefes alma probleminin olduğunu dile getiren Mağlıç, şöyle konuştu:
"Allah razı olsun doktorlar, hava verdiler. Ondan sonra yavaş yavaş nefesim açılmaya başladı. Tabii tedavi sürecinde iğne de yaptılar, hap da verdiler, serum da bağladılar. Ondan sonra rahatlamaya başladım, bugünlere geldik. Maskesiz, gereksiz sokağa çıkmayalım, biraz idare etsinler. Onlar der ki 'Bana gelmez.' Ben de eşime 'Koca Türkiye'de beni mi bulacak?' diyordum ama buldu işte. Bu hastalık gelir, gelmez diye bir şey yok. En garantisi evden çıkmayacaksın, kurallara uyacaksın."
"Fiziksel olarak çöktüğümü hissettim"
Halime Mağlıç da hapşırma, boğaz ağrısı, tat ve koku değişikliği ile şiddetli eklem ağrılarıyla hastalığın başladığını söyledi.
Göğsünde ağrı oluştuğunu, nefesinin kesildiğini hissettiğini belirten Mağlıç, hastaneye başvurduğunu, tomografi çekildiğini ve testinin pozitif çıktığını kaydetti.
Mağlıç, hemen tedaviye başlandığını belirterek, şunları söyledi:
"Günde bir kez iğne yapıldı. Yeri geldi günde 10, yeri geldi 5, yeri geldi 2 hap verdiler. Çok güzel bir tedavi uyguladılar. Çok memnun kaldım. Kendimi hastanede değil de otelde gibi hissettim, o rahatlığı bize verdiler. Psikolojik olarak da moral verdiler, güzel destek oldular. Çok güzel bir sistem var. Allah sağlık ekibimizden razı olsun. Hoşgörülü ve sabırlı davrandılar."
Hastalık sürecinde fiziksel olarak çöktüğünü hissettiğini, kollarının tutmadığını belirten Mağlıç, "Lütfen bu hastalığı hiç kimse hafife almasın. 'Ben gencim, bana bir şey olmaz.' demesin. Çok dikkat etsinler. Yaşadım, birebir biliyorum ve halen tedirginim. 'Acaba tekrar hasta olur muyum?' diye korku var bende. Gereksiz yere sokağa çıkmasınlar, evlerinde otursunlar, kurallara uysunlar." ifadelerini kullandı.
Halime Mağlıç, taburcu edilirken çok duygulandığını aktararak, "Yeniden dünyaya gelmiş gibi hissediyorsun. Mevlaya hamd ediyorsun, şükrediyorsun, çok mutlu oluyorsun, dille tarif edilmez." dedi.
İlginizi Çekebilir